Bölgesel Güvenlik Unsuru

400

Anahtar Kelimeler: Bölge, Güvenlik, Bölgesel Güvenlik Teorisi, Bölgesel Güvenlik Kompleksleri Teorisi

Giriş 

Uluslararası İlişkileri belirleyen temel kavramlardan bir tanesi “Güvenlik” kavramıdır. Güvenlik ontolojik bir duygu olmakla birlikte devlet politikasında da kullanılmaktadır[1]. Thomas Hobbes güvenliği modern devletlerin varlık nedenlerinden biri olarak saymış ve devlete bu doğrultuda sorumluluklar yüklemiştir[2]. Doğal hukuk teorisyenleri güvenliği kurgulanmış bir devlet politikası olarak değil, doğal hukuk kapsamında yer alan temel haklar arasında görmektedirler.

Thomas Hobbes

Bu nedenle devletin takip ettiği güvenlik politikasının merkezinde insanın ve insana bağlı değerlerin yer alması gerektiğini özellikle vurgulamışlardır. Güvenlik konusundaki yaklaşımlar akademik alanda güvenliğe karşı ilgi artırmıştır. Küreselleşme ve evrenselleşme sonucunda “bölgeselcilik” kavramı ön plana çıkmıştır. Bölge kavramına yönelik farklı tanımlar yapılmıştır. Bary Buzan’a göre bölge kavramının kesin bir tanımı olmamakla birlikte bölge kavramı; ortak noktaların olmasını, güvenlik öncülüklerinin örtüşmesini gerekli kılmaktadır.

Güvenliğe Bölgeselcilik Bağlamında Yaklaşım

Bölgeselciliğe karşı farklı yaklaşım aksiyonları bulunmaktadır. Siyaset Bilimciler bölgeselciliği küreselleşmeye karşı bir aksiyon olarak tanımlamaktadırlar. Bölgeselcilerin sorunları daha öznel alanda incelemeyi tercih etmeleri bölgeselci yaklaşımın küreselleşme karşıtı bir teori olmasına sebep olmaktadır[3]. Buzan’a göre, dünya çapında, tüm devletler güvenlik açısından birbirine bağımlıdır. Ancak tehdit ve güvensizlikler daha ziyade yakınlık ile alakalı olduğundan, birbirine yakın olan devletlerin bağımlılığı ile uzak olan devletlerin bağımlılığı birbirleri ile aynı olamazlar. Bu bağlamda, anarşi ve coğrafi ayrımlar güvenlik bağımlılığının yoğunlaştığı bölgesel kompleksler oluşturmuştur. Bu tanımdan yola çıkarak güvenliğe bölgeselci yaklaşımda; yakın coğrafyalarda bulunan devletler, ortak inanç, dil ve ideolojiler ile oluşturulan bütünlük “bölgesel” olmayı gerektirmiştir.

Bölgesel güvenliğe artan ilgi Uluslararası İlişkiler disiplininde uluslararası örgütlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır[4]. Özellikle Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte ortaya çıkan küresel kaos, uluslararası örgütlerin önemini artırmıştır. Örgütler değişim ve yapılanma içerisine girmiştir. Bölgeselcilik, farklı, küresel (küresel) değil, ancak bölgesel bir siyasi analiz düzeyi ile ayırt edilir. Yeni-gerçekçiliğin, küreselleşmenin, bölgeciliğin ve diğer yaklaşımların en yapıcı fikirlerini ve teknolojilerini birleştiren entegre bir yaklaşımın oluşturulması için gerçek ön koşulların bulunduğu uluslararası ilişkiler teorisinin bu bölümünü temsil eden bölgeselcilik karakteristiktir. Bölge kavramı aşağıda yer alan maddelerin etkisi ile oluşmaktadır:

Barry Buzan
  • Coğrafi topluluk
  • Bölgenin bir parçası olarak topluluklar tarafından farkındalık
  • Bölgenin varlığının bölge dışındakiler tarafından tanınması
  • Sürekli ve yakın etkileşim ve karşılıklı bağımlılık
  • Bölgedeki ülkelerin birleşmesine katkıda bulunan dış faktörlerin varlığı.

Güvenlik Bölgeselciliği 

Uluslararası İlişkiler içeresinde “güvenlik” kavramı dönüşümler geçirmiştir. Bölge kavramı da değişime uğramış ve farklı kriterlere göre tanımlanmıştır. Bölgesel güvenliğin oluşmasında etkili olan iki kavram bulunmaktadır “şüphe” ve “korku”. Thomas Hobbes insanın güvenlik kavramını oluşturmasının insanın doğasında olduğunu güvensizliğin insanı saldırgan politikaya yöneltmesine sebep olduğu görüşünü savunmuştur. Hobbes insan ve devleti betimleyerek bir ilişki kurmuş ve güvenlik sorununu güçlü olmakla çözülebileceğini söylemiştir. Kantçı yaklaşıma göre ise; güvenliği sağlamak sürekli işbirliği ile mümkün olmaktadır[5]. Uluslararası düzlemde işbirliği arayışı uluslararası örgütler ve uluslararası rejimleri ön plana bölgesel düzlemde devletler arasında işbirliğini geliştirmenin aynı bölge içinde yer alan devletler için daha kolay olduğu savunulmaktadır. Aynı bölgede veya yakın bölgelerde yer alan ülkelerin iş birliği sağlamasının kolay olması bölgesel örgütlenmelerin uluslararası örgütlere karşın artmasına sebep olmaktadır. Güvenlik Bölgeselciliğin oluşması ortak tehdit ve coğrafi yakınlık sonucu ortaya çıkmıştır. Güvenlik bölgeselciliği üzerine iki teori ortaya atılmıştır.

1-Karl Deutsch’ün Güvenlik Topluluğu Teorisi

[6] Deutsch, özellikle sınıraşan hareketlilik kavramı ile devletlerarasında karşılıklı bağımlılık ve sorumluluk çerçevesinde yeni ortak paydaların ve algıların gelişeceğini ve bu sayede savaşın devletlerarasında çözüm aracı olmaktan çıkacağını savunmaktadır. Deutsch”un vurgusu sınıraşan hareketliliğin güvenlik topluluğu oluşumunu sağlayacağı üzerinedir. Küreselleşme ile birlikte devletlerin temel politikalarında güvenlik faktörü karşılıklı bağımlılık algısını beraberinde getirmiştir.

Karl Deutsch

Deutsch’a göre; devletlerin güvenlikleri birbirini kapsamaktadır ve güvenlik topluluğu[7] Resmi ve gayri resmi kurumlar ve uygulamalar yoluyla birbirine entegre olarak, barışçıl bir dönüşüme yetecek kadar makul bir süre ve kesinlik içinde topluluk duygusu kazanan bir gruptur. Bu tanımlamadan yola çıkılarak NATO, AGİT, ASEAN gibi örgütlenmelerin güvenlik topluluğu olduğu kabul edilmektedir.

2-Bölgesel Güvenlik Kompleksleri Teorisi

Kopenhag ekolü teorisyenleri Buzan ve Waever tarafından geliştirilmiş bir teoridir. Buzan tanımına göre; [8]  Ulusal güvenlikleri ve öncelikli güvenlik kaygıları birbirinden bağımsız olarak düşünülemeyecek ölçüde birbirlerine yakın ve bağlantılı ülkelerin oluşturdukları gruplara güvenlik kompleksi denir[9]. Tehdit ve güvensizlikler daha ziyade yakınlık ile alakalı olduğundan, birbirine yakın olan devletlerin bağımlılığı ile uzak olan devletlerin bağımlılığı birbirleri ile aynı olamazlar. Bu bağlamda, anarşi ve coğrafi ayrımlar güvenlik bağımlılığının yoğunlaştığı bölgesel kompleksler oluşturmuştur. Özellikle Soğuk Savaş sonrası oluşan otoriter boşluklar nüfuz mücadelelerine sebep olmuş, aktör sayısını artırmıştır. Soğuk savaş sonrası dönemde bölgesel güvenlik çalışmaları artmış ve önem kazanmıştır. Bölgesel Güvenlik Kompleksleri Teorisi güvenliği geniş alanlara yaymadan daha özel alanlara indirgeyerek incelemiştir. Bu inceleme alanı iki kavramın ortaya çıkmasına sebep olmuştur: Tampon Bölge ve Yalıtkan Ülkeler. Buzan Bölgesel Güvenlik Kompleksleri Teorisi ile de devletlerin bölgesel güvenliklerine daha çok önem verdiklerini desteklemiştir. Bölgesel güvenlik kompleksleri türlere ayrılmıştır:

  • Standart Kompleksler: Savaş ya da çatışma sonrası oluşmuş standart kompleksler de kutuplaşma bölgeler arasında olur. Örneğin;[10] İran-Irak, Suudi Arabistan körfez ülkeleri, Hindistan-Pakistan gibi ülkelerdir.

  • Merkezi Kompleksler:[11] Büyük bir gücün merkezi rol oynadığı, ikincisi küresel bir gücün merkezi rol oynadığı diğeri ise bölgenin tek bir güç yerine bir uluslararası örgüt etrafında entegre olduğu komplekslerdir.
  • Büyük Güç Kompleksleri: Birden fazla küresel gücün içinde bulunduğu komplekslerdir.
  • Alt Kompleksler: Aynı bölgede yer alan aynı güvenlik sorunlarına karşın farklı tepkiler veren ülkeleri açıklamak için kullanılan bir kompleks türüdür.

Tüm sınıflandırmalara rağmen Bölgesel Güvenlik Kompleksleri Teorisi’nin kapsamadığı alanlarda mevcuttur[12]. Bir bölgesel güvenlik kompleksi içerisinde, tüm bölgesel kompleks tarafından paylaşılmayan, fakat devletlerin bir grubunu ilgilendiren farklı güvenlik algıları ve bağımlılıkları çeşitli alt kompleksler oluşturabilir. Bunun dışında, Buzan ve Waever, bölgesel güvenlik komplekslerinin zaman içerisinde hem içsel hem de dışsal sebeplerle dönüşüm geçirebileceğini belirterek değişime açık bir kapı bırakmışlar ve durağan bir yapı algısını reddetmişlerdir. Buna göre zamanla bölgesel güvenlik komplekslerinin hem yapısı hem de sınırları değişebilir.

Bölgesel Güvenlik ASEAN Deneyimi

Bölgesel güvenliğin yönetilmesine bir örnek ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği)’dır. Endonezya, Malezya, Singapur ve Tayland ülkeleri bir araya gelerek ekonomik, politik alanlarda başarılı bir işbirliği sergilemiştir[13]. Soğuk Savaş sonrasında; Asya- Pasifik hattında kurulması muhtemel bir güvenlik koridoru oluşturmaktadır. Fakat örgütün üyeleri dış faktörlere karşı farklı politikalar izleyerek ortak kararlardan uzak kalmışlardır ve güçlü dış aktörlerin(ABD-Çin) etkisi ile Asean’ın güçlü bölgesel örgüt olması engellenmiştir.

Sonuç 

Uluslararası ilişiklilerin temel sorunu devletlerin hiçbir egemen güce tabi olmamaları Hobbes’un da insan doğasına benzettiği devletlerin çıkar odaklı politikaları güvenlik tehdidi sorununu oluşturmuştur. Güvenlik sorununu incelemek için geliştirilen teori ve çalışmalar ortaya çıkmıştır. Güvenliği sağlama konusunda yetersiz kalan uluslararası stratejiler bölgesel güvenliğin doğuşuna sebep olmuştur. Güvenlik analiz edilirken küreselleşme sonucunda “bölge” kavramı ortaya çıkmıştır[14].

ASEAN

Uluslararası İlişkilerde Bölgeselci yaklaşım ekonomik, sosyal ve politik dinamikleri küresel uzantılarıyla birlikte dıştan içe bir kombinasyon olarak içerdiğinden, alaşım gibi ayırt edilmesi zor nitelikler taşırken Güvenlik Bölgeselciliği daha net bir içeriğe sahiptir. Uluslararası sistemde Güvenlik bölgeselciliğinin gelişimi bölgesel örgütleri ortaya çıkarmıştır. Bölgesel örgütlerin güvenliklerini sağlama noktasında başarı ve başarısızlıkları bulunmakla birlikte günümüzde güvenlik olgusunun önemi artıyor ve devletler bölgesel tehditleri azaltmak için ciddi güvenlik önlemleri almak zorundadır.

Aybüke Erturhan 

Stratejik Ortak Misafir Yazarı 

[irp posts=”11975″ name=”Bölgesel Güvenlik Analizi: Türkiye’nin Yeni Güvenlik Mimarisi”]

KAYNAK

Dipnotlar

[1] Fikret Birdişli(2017,22)

[2] Erdoğan(2011,39)

[3] Barry Buzan, Rizvi Gowher vd., South Asian Insecurity and the Great Powers, London: Macmillan, 1986; ayrıca bkz: Barry Buzan and Ole Waever, Regions and Powers, Cambridge: Cambridge University Press, 2003, s. 46.

[4] Uluslararası Örgütlerin Güvenlik Boyutu /Prof.Dr. Bilal Karabulut

[5] (Ruggie Gerrard 1982;Johnston 2001)

[6] Karl Deutsch’un Güvenlik Topluluğu ‟ Kuramını XXI. Yüzyılda Okumak: Şangay İşbirliği Örgütü /Zehra Altundağ

[7] Deutsch 1954, 33

[8] (Buzan,2009,44)

[9] Barry Buzan, Rizvi Gowher vd., South Asian Insecurity and the Great Powers, London: Macmillan, 1986; ayrıca bkz: Barry Buzan and Ole Waever, Regions and Powers, Cambridge: Cambridge University Press, 2003, s. 46.

[10] Fikret Birdişli

[11] Fikret Birdişli

[12] International Jurnal of Political Science & Urban Studies • Uluslararası Siyaset Bilimi ve Kentsel Araştırmalar Dergisi Cilt 7, Özel Sayı, Temmuz 2019, ISSN 2630-6263, ss. 53-71 • DOI: 10.14782/ipsus.594452

[13] Tuicakademi.org/bölgesel-guvenlik/

[14] Bölgesel Güvenlik Fikret Birdişli

Kaynaklar 

Fikret Birdişli(2017,22)

Erdoğan(2011,39)

Barry Buzan, Rizvi Gowher vd., South Asian Insecurity and the Great Powers, London: Macmillan, 1986; ayrıca bkz: Barry Buzan and Ole Waever, Regions and Powers, Cambridge: Cambridge University Press, 2003, s. 46.

Uluslararası Örgütlerin Güvenlik Boyutu /Prof.Dr. Bilal Karabulut

(Ruggie Gerrard 1982;Johnston 2001)

Karl Deutsch’un Güvenlik Topluluğu ‟ Kuramını XXI. Yüzyılda Okumak: Şangay İşbirliği Örgütü /Zehra Altundağ

Deutsch 1954, 33

(Buzan,2009,44)

International Jurnal of Political Science & Urban Studies • Uluslararası Siyaset Bilimi ve Kentsel Araştırmalar Dergisi Cilt 7, Özel Sayı, Temmuz 2019, ISSN 2630-6263, ss. 53-71 • DOI: 10.14782/ipsus.594452

Tuicakademi.org/bölgesel-guvenlik/

Notions of Security, 2007.33

Jean-Michel Valantin, Küresel Stratejinin Üç Aktörü, Türkçesi; Ömer Faruk Turan, Babıali Kültür Yayıncılığı, Haziran 2006, s. 19,20

Milli Güvenlik Kurulu Web Sayfası, (Çevrimiçi) http://www.mgk.gov.tr/sss.html, 5 Ocak 2006.

Aktel, 2003,56 vd.

Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi Yıl:2012, C:4, S:2, s. 69-80

DEĞİŞEN GÜVENLİK ALGILAMALARI IŞIĞINDA TEHDİT VE ASİMETRİK TEHDİT Ahmet KÜÇÜKŞAHİN ∗ Tamer AKKAN

Copenhagen School and Securitization Theory Başar BAYSAL* ve Çağla LÜLECİ

KARL DEUTSCH‟UN „GÜVENLĠK TOPLULUĞU‟ KURAMINI XXI. YÜZYILDA OKUMAK S:38-39

Hettne, Björn, “Teori ve Pratikte Güvenliğin Bölgeselleşmesi”, Uluslararası İlişkiler, Cilt 5, Sayı 18 (Yaz 2008), s. 87-106.

ULUSLARARASI GÜVENLİK YAKLAŞIMLARININ TARİHSEL DÖNÜŞÜMÜ VE YENİ TEHDİTLER Selahaddin Bakan1 Sonay Şahin

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

 

 

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz