Bir Yılan Hikayesi : Geçmişten Günümüze Kosova-Sırbistan İlişkileri

840

Konu Balkanlar olduğu zaman akıllara bir sürü soru işareti, savaş, anlaşmazlıklar, yaşanan vahim olaylar ve elbette daha nice konu başlıkları gelmektedir. Bu makalede ise geçmişten günümüze Kosova ve Sırbistan arasındaki ilişkileri inceleyeceğiz. Konunun daha iyi anlaşılması için iki ülke arasında yaşanan çatışmalarla birlikte mevcut ilişkilere anlam yüklemek açısından şüphesiz ki 1912 yılında gerçekleşen Birinci Balkan Savaşını incelememiz gerekmektedir.

Birinci Balkan Harbinin ardından bugünlerde Kosova topraklarının içinde bulunan “Kosova Vadisi” Sırbistan Krallığı’na dahil edilmiş ve “Dukagjini Vadisi (Sırpça: Metohija)” Karadağ Krallığı tarafından alınmıştır. 1918-1929 yılları arasındaki Sırp, Hırvat ve Sloven Krallıkları döneminde, bölgede Sırp nüfusu artmış fakat diğer ırklara ait nüfusta azalma gözlenmiştir. 1941’de Axen’in Yugoslavya’yı işgalinin ardından, Kosova’nın çoğu İtalyan kontrolündeki Arnavutluk’a verilmiş, geri kalanı ise Almanya ve Bulgaristan tarafından kontrol edilmiştir. 1943’ü 1944’e bağlayan yeni yıl arifesinde ise Arnavut ve Yugoslav partizanlar, Arnavutluk’un kuzeyindeki “Kukës” yakınlarındaki “Bujan” kasabasında toplanmış ve burada savaştan sonra Kosova’nın kaderini tartıştıkları bir konferans düzenlemişlerdir. Arnavut ve Yugoslav komünistler, Kosova’nın Arnavutluk tarafında mı yoksa Sırbistan’ın bir parçası mı olmak istediğine demokratik yollardan karar verme hakkına sahip olacağını bildiren bir antlaşma imzalamıştır. Fakat dönemin başkanı Tito, Sırbistan’ın bu antlaşmayı kabul etmeyeceğini bildiği için bu antlaşma Yugoslavya tarafından kabul görmemiştir.

2.Dünya Savaşının sona ermesinin ardından Komünist Yugoslavya’nın kuruluşu ile birlikte 1946 yılında Kosova’ya “Sırbistan Özerk Bölgesi” statüsü verilmiştir ve daha sonra 1963 yılında özerk bir eyalete dönüşen bu bölge, 1974 yılında ise Yugoslavya anayasasının kabulü ile birlikte öz yönetim hakkını elde etmiştir. Bu hakkı kazanmasının ardından 1981 Mart ayında gerçekleşen protestolar ile birlikte Kosova’nın Yugoslavya içerisinde bir cumhuriyet olma isteği talep edildi.

1987 yılının sonunda ise, Milošević Sırp hükümetinin kontrolünü ele geçirdiğinde, Kosova’nın önde gelen politikacıları görevden alınmış ve yerine Milosevic’e yakın isimler atanmıştır. Bu hareketin ardından eyaletin özerklik seviyesi Sırp federal otoritesi tarafından tek taraflı olarak azaltılmaya başlanmıştır. Anayasa değişikliklerinin ardından, tüm Yugoslavya cumhuriyet ve vilayetlerinin parlamentoları feshedilmiş ve çok partili seçimler yapılmıştır. Fakat, Kosova Arnavutları seçimlere katılmayı reddederek kendi seçimlerini onaysız bir şekilde yaptılar. Milosevic hükümetinin attığı adımları kendi haklarına saldırı olarak gören Arnavutlar hakları ellerinden alındıkça daha çok öfkelenmiş, 1968 ve 1981 yıllarında Kosova’nın başkenti Priştine’deki isyanlarla Arnavut muhalefeti su yüzüne çıkmıştır. Arnavut direnişinin başını çeken İbrahim Rugova başlangıçta şiddet içermeyen direnişi savunmuştur, ancak süreç pek onun istediği gibi gitmemiş ve Arnavut muhalif hareketi 1996’dan itibaren Kosova Kurtuluş Ordusu tarafından silahlı eylem biçimini almıştır.

1998 yılının Mart ayında, Yugoslav ordu birlikleri, askeri güç kullanarak ayrılıkçılarla savaşmak için Sırp polisine katıldı. Sırp ve Arnavut temsilciler arasındaki müzakerelerin NATO himayesinde bozulmasının ardından, Mart 1999’da NATO, Birleşmiş Milletler yetkisi olmadan Sırp güçlerine müdahale etti. Ulusal güvenlik ve KLA (Kosova Kurtuluş Ordusu) güçleri arasındaki çatışmanın bir sonucu olarak birçok Arnavut aile silah zoruyla evlerinden kaçmak zorunda kaldı.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, 1998 yılının mart ayından , Nato bombardımanının başlayacağı 1999 yılının Mart ayına kadar 460.000 kişinin yerinden edildiğini ve Mart 1998 ile Nisan 1999 sonu arasında yaklaşık 40.000 Arnavut’un Kosova’dan kaçtığını veya sınır dışı edildiğini tahmin ediyor.

[irp posts=”5751″ name=”Yugoslavya’nın Dağılışı: Bir Devrin Sonu”]

Mülteciler; Arnavutluk, Makedonya Cumhuriyeti veya Karadağ’a gitmişler, hatta bir kısmı da Türkiye’ye sığınmıştır. Savaş, 10 Haziran 1999’da Sırp ve Yugoslav hükümetlerinin eyaletin yönetimini Birleşmiş Milletler’e devretmeyi kabul eden Kumanovo Anlaşmasını imzalamasıyla sona erdi. Kosova Savaşı sonrasında BM Kosova Misyonu olan UNMIK’e güvenlik sağlamakla görevli NATO liderliğindeki Kosova Gücü (KFOR) eyalete girmiştir.

1999 yılında Kosova ihtilafını sona erdiren BM Güvenlik Konseyi Kararı’nda öngörüldüğü gibi Kosova’nın nihai statüsünü belirlemek için uluslararası müzakereler 2006 yılında başlamıştır. Sırbistan’ın Kosova üzerindeki devam eden egemenliği uluslararası toplum tarafından tanınırken, eyalet nüfusunun açık bir çoğunluğu bağımsızlık istemiştir. Martti Ahtisaari, Şubat 2007’de Belgrad ve Priştine’deki liderlere, eyalet için “denetimli bağımsızlık” öneren bir BM Güvenlik Konseyi Kararı taslağının temeli olan bir taslak çözüm önerisi sundu. Temmuz 2007’nin başlarında ise, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Güvenlik Konseyi’nin diğer Avrupalı üyeleri tarafından desteklenen taslak karar, Rusya’nın, böyle bir kararın devlet egemenliği ilkesini zayıflatacağına dair endişelerini gidermek için tam olarak dört kez yeniden yazılmıştır.

17 Şubat 2008’de ise Kosova Parlamentosu bağımsızlığını ilan etti ve ardından bağımsızlık bildirgesinin yasallığı tartışıldı. Sırbistan, bildirgenin yasa dışı olduğu şeklindeki tavrı için uluslararası onay ve destek istedi ve Ekim 2008’de Uluslararası Adalet Divanı’ndan bir tavsiye görüşü istedi. Mahkeme ise bildirinin uluslararası hukuku ihlal etmediğine karar verdi. Mahkemenin kararının ardından Kosova’nın ikinci bağımsızlık ilanı 115 diplomatik tanıma almıştır fakat bunlardan 15’i ise daha sonra geri çekilmiştir. Ancak, başta Hindistan, Çin ve Rusya olmak üzere birçok devlet Kosova’nın bağımsızlık ilanına muhalefetini göstermiştir. Fakat, Avrupa Birliği ise Kosova’nın bağımsızlık ilanından kısa bir süre önce, Kosova’nın polis ve adalet gücünü daha da geliştirmek için 2.000 üyeli, askeri olmayan ve buna ek olarak hukukun üstünlüğü misyonuna sahip olan “EULEX” in konuşlandırılmasını onaylamıştır.

Uluslararası Adalet Divanı kararının bir sonucu olarak, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, Kosova ile Sırbistan arasında “işbirliğini teşvik etmek ve Avrupa yolunda ilerleme sağlamak için AB destekli bir diyalog çağrısında bulunan ortak bir Sırbistan-AB kararı kabul edildi. Diyalog, Sırbistan ile Kosova arasındaki 2013 Brüksel Antlaşması ile sonuçlandı ve Sırbistan Cumhuriyeti’nin Kosova’daki tüm kurumları kaldırıldı. Brüksel Anlaşması’ndan sonra, farklı alanlarda uzlaşılan hükümlerin uygulanmasını sağlamak için toplantılar halen düzenli olarak yapılmaktadır. Şubat 2015’te Adalet anlaşması imzalandı ve ardından enerji ve Telekom operatörlerine ilişkin anlaşmalar yapıldı. Bu anlaşmalardan biri ise +383 uluslararası telefon kodunun Kosova’ya atfedilmesiydi. Coğrafi telefon kodu Aralık 2016’da uygulanmaya başladı. Günümüz konjonktüründe daha fazla anlaşmaya varılması pek mümkün görülmese de diyalog devam etmektedir.

Sonuç olarak, Belgrad ile Priştine arasındaki ilişkiler iyileşmek yerine giderek gerginleşti. Belgrad ve Priştine, seçmenleri harekete geçirmek ve iktidar partilerinin adaylarını ulusal çıkarlarının savunucuları olarak daha popüler hale getirmek amacıyla ikili ilişkilerde provokatif olaylar sahnelemeye başvurdu. Bu provokatif olayları örneklendirecek olursak eğer, Sırbistan’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen önce, Ocak 2017’de Kosova’da bulunan Mitrovica’ya “Kosova Sırbistan’dır” yazan bir trenin gönderilmesiyle patlak veren siyasi krizdi. Ayrıca Mart 2018’de Kosova ve Metohija Ofisi Müdürü Marko Đurić’in Kosova özel servisleri tarafından gözaltına alındığı bir olay yaşanmıştır.

Temmuz 2017’de ise AB’nin baskısıyla karşı karşıya kalan Cumhurbaşkanları Hashim Thaçi ve Aleksandar Vučić, Kosova-Sırbistan ilişkilerini normalleştiren kapsamlı bir anlaşma üretmeyi amaçlayan yeni bir müzakere aşamasına girdiklerini duyurdular. Avrupa Komisyonu ise Batı Balkanlar oluşturduğu yeni stratejisinde, Sırbistan’ın Kosova ile yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma imzalaması halinde 2025 yılına kadar AB’ye katılma fırsatı yakaladığını belirtmiştir. Fakat bu sürenin dolması için, en geç 2019’un sonuna kadar bir anlaşma yapılması gerekecekti. Belgrad ile Priştine arasında yapılacak herhangi bir anlaşma, her şeyden önce Batı’dan gelen baskının ne kadar etkili olduğunu ve Avrupa Birliği’nin ABD, Sırbistan ve Kosova ile müzakerelerde ortak bir strateji oluşturma yeteneğine ve bölge üzerinde nüfuzu olduğu anlamını taşımaktadır.

KAYNAK

Daniel F. Kosovo’s Declaration Of Independence: An Incident Analysis Of Legality, Policy And Future Implications, 2008.

Golubic, Z.Golubic & Simec, Independence of Kosovo, 2008.

In H. Krieger (Ed.), Kosovo’s Status in Yugoslavia before 1999. (2001). The Kosovo Conflict and International Law: An Analytical Documentation 1974–1999 (Cambridge International Documents Series, pp. 1-13). Cambridge: Cambridge University Press. doi:10.1017/CBO9780511720802.005.

Klejda Mulaj, Resisting an Oppressive Regime: The Case of Kosovo Liberation Army, Studies in Conflict & Terrorism, 2008, 31:12, 1103-1119.

Nikolic, Kosta & Dobrivojevic, Ivana., pp. 243-267, 2017, Institute for Contemporary History Serbian Society in Yugoslavia, 20th century – Between Democracy and Dictatorship.
Richard C. Hall, Balkan Wars 1912-1913, 2014, International Encyclopedia of the First World War.

Robert. E. The Revolution of Bujan, 1944, The Text and Documents of Albanian History.
Sead M. 2000’den sonra Kosova Sirbistan Iliskileri, Uludag Universitesi, 2013.

Tunahan O. Bucak Isletme Fakultesi Dergisi 2019.

Ugo C. Kosovo declaration of Independence and the International Community – an assessment by the Kosovo Monitoring Task Force, 2008.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz