IMF: Uluslararası Para Fonu Kuruluşu, Faaliyetleri

932

1944 senesinde ABD’nin New Hampshire eyaletinde, 44 ülkenin katılımıyla, Birleşmiş Milletler bünyesinde toplanan Bretton Woods konferansında alınan bir kararla International Monetary Fund (Uluslararası Para Fonu) kurulmuştur. Kuruluş amacı kabaca, üye ülkeler arasındaki ekonomik iş birliğini sağlamak ve 1929’da başlayan Büyük Buhranın sebep olduğu rekabetçi kur devalüasyonlarını engellemek olan IMF, çok sonraları çeşitli fonksiyonları bünyesinde barındıran bir kuruluşa dönecektir [1]. IMF’in kurulmasını gerekli kılan ihtiyaçlar 1930’da Büyük Buhran nedeniyle baş gösterdi. Ülkelerin milli gelirleri azalıyor, bu doğrultuda istihdam oranlarında düşüş yaşanıyordu. Küçülen dünya ekonomisinde yerini stabilize etmek isteyen ülkeler, rekabetçi devalüasyon uygulayarak kendi para birimlerinin değerini düşürüp, ihracatı artırmayı hedeflediler. Bu durum ithalatı olumsuz etkileyeceğinden; ithalatta döviz sınırlamasını uyguladılar ve bunların yanısıra milli pazarlarını dış rekabetten korumak için gümrük tarifelerini yükseltip miktar kısıtlamalarına gittiler. “Komşuyu fakirleştirme politikası” da denen bu uygulamalar, dünya ticaretinde büyük daralmalar meydana getirdi. Bu uygulamalar akabinde, özünde serbestlik olan ve döviz kurlarında istikrarın sağlanacağı bir sisteme ihtiyaç duyulduğundan IMF ve WB (Dünya Bankası) kuruldu. “İkiz Kuruluşlar”, “Bretton Woods İkizleri” de denen IMF ve WB arasında görev paylaşımının söz konusu olduğu bir sistem inşa edildi; IMF daha çok acil destek kredileri verirken WB, uzun vadeli kalkınma politikalarına fon sağlamak üzere tasarlandı. IMF’in kuruluşundaki temel amaçlar, IMF’in ana sözleşmesinde de belirttiği üzere 6 maddede belirtilmiştir. Bunlar ;

• Devletlerarası para sorunlarını, kalıcı bir kurum tarafından danışma ve iş birliği şeklinde çözmeye çalışmak.
• Uluslararası ticaretin dengeli bir şekilde gelişmesinin sağlanarak istihdamın artışını kolaylaştırmak, düşüşünü önlemek, üyelerin verim potansiyeli yüksek kaynaklarının gelişmesine yardımcı olmak.
• Üye ülkeler arasında düzenli kambiyo ilişkileri temin etmek adına kambiyo istikrarını stabil tutmak, düşüşüne mâni olmak.
• Üyeler arasındaki cari işlemlerin sağlıklı bir şekilde yürümesi için düzenli bir ödemeler sistem kurmak ve küresel ticaretin gelişimini engelleyen kambiyo kontrollerinin kaldırılmasını desteklemek.
• Üye ülkelerin dış ödemelerdeki dengesizliklerini, ulusal ve uluslararası istihdamlarını olumsuz etkilemeden, yeterli güvenceyi verdikten sonra fondan tahsisini sağlamak.
• Üye devletlerin dış ödemelerdeki dengesizliklerinin oranını ve süresini azaltmaya yardımcı olmak. (Özkaya, 2009)

IMF kuruluşundan bu yana siyasi bir oluşumun etrafında örgütlenen yapı olarak değil; daha ziyade teknokrat bir yapı olarak öne çıktı. IMF’in kendini organize ederken oluşturduğu misyonlar, modern bürokrasi kültürü ve teknokratların yorumu ile şekillendi.

FONUN ŞEKİL BAKIMINDAN İŞLEYİŞİ

IMF’in en üst düzey karar alma yetkisine sahip organı “Guvernörler Kurulu” dur. Her üye ülkenin kendisi, bu kurul için bir asil bir de yedek temsilci seçer ve bu temsilciler genellikle ilgili ülkenin maliye bakanı veya Merkez Bankası başkanından oluşur. Kararlar oy çokluğu ile alınmaktadır. Ayrıca Guvernörler Kurulu, İcra Direktörlerini de seçmektedir.

“Uluslararası Para ve Finans Komitesi” (IMFC) organı ise Guvernörler Kuruluna tavsiyelerde bulunmaktadır ve 189 üyeyi temsil eden ve bunlar arasından seçilen 24 ülkeden oluşmaktadır. IMF’i ilgilendiren ortak konular dahilinde yılda 2 kez bir araya gelen kurul üyelerinin aldığı kararlar resmi değildir, uzlaşı ile işler.

Guvernörler Kuruluna tavsiye niteliğinde bildiri veren bir diğer organsa “Kalkınma Komitesi” dir. Hem IMF’in hem de WB’nin (World Bank) Guvernörler Kurulunda yükselen piyasalar için tavsiyelerde bulunan, kritik kalkınma durumunda olan ülkeler ile fikir birliği kurmaya çalışan ortak bir komitedir. Genellikle kalkınma veya maliye bakanlarından oluşan 25 üyeye sahiptir.

“İcra Direktörleri Kurulu” Guvernörler Kurulu tarafından seçilen 24 üyeye sahiptir. Kurulun genel görevi gündelik faaliyetleri yürütmek ve fonun tüm çalışmalarını tartışmaktır. Kurul kararlarını genellikle konsensüse dayalı olarak alsa da bazen resmi oylamalarla da karar verildiği olur.

IMF’in başkanı hem IMF personelinin hem de İcra Direktörler Kurulunun başıdır ve Guvernörler Kurulu ya da İcra Direktörler Kurulunca önerilen herhangi bir ülkenin temsilcilerinden seçilir [2].

[irp posts=”26601″ name=”Türkiye’nin Üye Olduğu 38 Uluslararası Kuruluş”]

IMF’in finans politikaları dört ana grupta toplanabilir. “Rezerv Dilimi Politikası”, ödemeler dengesinde sorun yaşayan ülkelerin, IMF’deki kotalarının konvertible paralarla ödenmiş kısmını hiçbir şarta bağlı kalmadan kullanabilmeleridir.

(IMF Başkanı Kristalina Georgieva)

“Kredi Dilimleri Politikası” ise daha uzun vadeli sorunlar için oluşturulmuştur ve kendi içinde fraksiyonlarına ayrılmaktadır; Stand-by (SBA), ilgili ülkenin kısa süreli ödemeler dengesi sorunu için temin edilir. 1 – 2 yıllığına ve genelde 3 aylık taksitler şeklinde kullandırılır, geri ödemeler en fazla 5 sene içinde yapılmak suretindedir. Stand-by’ın ilgili ülke için en yüksek limiti ise yine ilgili ülke kotasının %100’üdür. Kredi Dilimleri Politikasının bir diğer alt dalı ise Genişletilmiş Fon Kolaylığı (EFF)’dır. Burda daha çok orta uzun vadeli ödemeler dengesi çeken ve makro ekonomik yahut yapısal sorunları çözmek için kullanılan programlara 3 yıllık destek sağlanır ve 4 ila 7 yıl içinde geri ödemelerin yapılması beklenir. Burda da Stand-by’da olduğu gibi performans kriterine bağlı taksitlendirme söz konusudur; bir sonraki taksit temin edilmeden önce ilgili ülke denetlenerek bir önceki aya göre olumlu performans göstermiş olması gerekir. Burda ilgili ülkenin temin edebileceği maksimum miktar ise kotasının %300’üdür. Ek Rezerv İmkânı (SRF), piyasalarda ortaya çıkan ani bir güven kaybının yarattığı “kısa vadeli” fakat buna ters orantılı olarak “derin” finansman sorunlarını önlemek/çözmek için kullanılır. Asya Krizinden sonra oluşturulan bu imkânın geri ödeme süresi 2,5 yıldır. Kredi Hattı (CCL), krize maruz kalmış üye ülkeler için yaratılmış bir fırsattır ve üye ülkenin toplam kotasının %300 ila %500’ü arasında kullandırılabilir. Kredi Dilimleri Politikasının son kolu olan Telafi Edici Finansman Kolaylığı (CFF) ise çeşitli ülkelerin piyasalarında ortaya çıkan fiyatların/ücretlerin değişmesi nedeniyle ihracat gelirleri azalan ya da ithalat giderleri artan ülkelerin maddi kaybını telafi etmeye çalışan bir uygulamadır.

“Acil Durum Destek Fonu” ise üyelerin beklenmedik durumlarda ihtiyaç duydukları acil ihtiyaçların karşılanması için temin edilir. Bu destek, üye ülkenin toplam kotasının %25’i ile sınırlı olmakla beraber bazen %50’ye de istisnai olarak çıkarılabilir ve geri ödemesinin 5 yıl içerisinde yapılması beklenir. Son olarak “Borç ve Borç Servisi Düşürme Politikası” mevcuttur ve az gelişmiş, fakir ülkelere uygulanır. Uygulamadaki amaç fakir ülkelerin borçlarını ödeyebilmesi ve milli gelirlerinin artış sağlamasıdır. Bu bağlamda yalnızca %0,5 faiz uygulanır.

Bahsedilen kotalar ülkelerin sermaye katılım paylarıdır ve ilgili ülkenin kotası, o ülkenin oy gücü ile, desteğe ihtiyaç duyduğunda alacağı fon miktarının belirlenmesini sağlar (Erdinç, 2007).

[irp posts=”27518″ name=”Uluslararası Örgütlerin Hukuki Kişilikleri ve Avrupa Birliği”]

Kuruluşun Sorun Çözebilme Potansiyeli

1970 yılından itibaren 90 küsur ülkede baş gösteren bankacılık sistemlerinden kaynaklı 117 kriz ve bu krizlerin büyük oranda gelişmekte olan ülkelerde seyretmesi, IMF’e olan güveni sarsan bir olgu olmuştur. Bu krizlerin ve IMF’in güveninin zedelenmesindeki temel sebeplerden birisi verilen kredilerin yanlış kullanılması olarak değerlendirilmiştir. Bunun yanısıra IMF bünyesinde yapılan anlaşmaların şeffaf olmaması, bilgilerin gizli tutulması da sorun teşkil eden diğer unsurlardan olmuştur (Taşar, 2009).

En yakın örneğimiz olan Türkiye’ye bakacak olursak IMF ile arasında geçmişe dayanan uzun dönemli ve geniş ölçekli borç hukuku olduğunu görebiliriz. Türkiye IMF ile kuruluşundan bu yana 19 Stand-by anlaşması yapmış ve bu bağlamda totalde 50.530.754 dolar kredi almıştır [3]. Türkiye IMF’e olan borcunun son taksitini 2013 yılında kapatmış ve o günden sonra IMF’e kredi için başvurulmamıştır [4].

Sonuç Yerine

IMF dünya ülkelerinin %90’ını bünyesinde barından ve gerek acil ihtiyaçlar için olsun gerek uzun vadeli kalkındırma projeleri olsun, bunlara destek sağlayan bir kuruluştur. Ortaya çıkma nedeni büyük oranda ülkelerin bankacılık ve mevduat sistemlerindeki yetersizlik nedenleri olduğundan dolayı bir banka misali işlem yapmaktadır. Devletlerin aldıkları kredilere eklenen faizler ise bu doğrultuda olmazsa olmaz unsurlardan birisi olagelmiştir. Devletler uzun vadeli gelir sağlayacak projeler için gereken sermaye ihtiyaçlarını elbette IMF’den belirli şartlara tabi olmak kaydı ile sağlayabilseler de geri ödemelerini yaptıklarında ortaya çıkan kâr zarar tablosunda farklı sonuçlar elde edebilir, öyle ki zarara bile girmiş olabilirler. Bunlar göz önünde bulundurulduğunda devletlerin “ne ölçüde ve hangi şartlar altında borç alması gerekir” sorunsalı epey tartışmalı olmalı ve adımlar ona göre atılmalıdır.

KAYNAK

[1] https://www.imf.org/external/np/exr/facts/pdf/glance.pdf
[2]https://www.imf.org/en/About/Factsheets/Sheets/2016/07/27/15/24/How-the-IMF-Makes-Decisions
[3] https://www.dogrulukpayi.com/bulten/turkiye-imf-iliskileri
[4] https://www.iha.com.tr/haber-imfye-borc-bugun-bitti-276602/

• Özkaya, M. Hilmi. “IMF’in Değişen Rolü: Bretton Woods’tan Günümüze”. Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2/2 (2009). https://www.pegem.net/dosyalar/dokuman/132664-2012042895418-ozkaya-8.pdf

• Erdinç, Zeynep. “Uluslararası Para Fonu – Türkiye İlişkilerinin Gelişimi ve 19. Stand-by Anlaşması”. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 18 (Ağustos 2007). https://arastirmax.com/en/publication/dumlupinar-universitesi-sosyal-bilimler-dergisi/18/uluslararasi-para-fonu-turkiye-iliskilerinin-gelisimi-19stand-anlasmasi/arid/7e6c9d22-85f7-4a0f-9e65-a495ae16822a

• Taşar, M. Okan. “IMF İstikrar Programlarının Temel Esasları ve Reform Gereksinimi”. SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/289209

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz