Çatışmaların Değişen Niteliklerine Teknolojik Cevap: SİHA

685
Savaş ve çatışmalardaki dönüşüm tarih boyunca teknolojik gelişmelerle eşgüdümlü olarak yaşanmıştır. Kimi zaman teknolojik gelişmelere bağlı olarak üretilen araçlar savaşların niteliğini değiştirmiştir. Kimi zaman ise savaşan taraflardaki ve savaşın fiziki alanlarındaki değişimler gibi faktörler savaş araçlarının farklılaşmasına temel motivasyon olmuştur. Günümüzde üretimi ve kullanımı hızla artan Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) bu dönüşümün önemli araçlarından birisi haline gelmiştir. Çatışmalardaki değişen nitelikler, ekonomik faktörler, toplumsal talepler, siyasi alana yansıyan savaş stratejileri SİHA’ların önem kazanmasında etkili olmuştur. Bu yazıda söz konusu araçların günümüz çatışmalarında neden bu denli önemli bir unsur haline geldiğine değinilecektir.

İnsansız Hava Araçlarının Gelişimi:

Bugün bilinen insansız hava araçları aslında insanlığın üzerine uzun zamandır çalıştığı bir buluştur. İlk kez 19 Yüzyıl sonlarında Charles Perley tarafından basit tipte bir balon aracılığıyla oluşturulan aracı daha sonra farklı ülkelerdeki geliştirmelerle uçurtma tipi ve radyo frekanslı, 1917’de ise uzaktan kumanda edilebilir özelliğiyle diğer insansız hava araçları takip etmişlerdir. 1960’lardan itibaren ise daha çok ABD merkezli gelişmeler öne çıkmıştır. Başlangıç aşamasında sadece keşif ve gözlem amaçlı kullanılan bu araçlar ilk kez 2001 yılında ABD tarafından silahlandırılmıştır. Füze ve silah sistemlerinin entegre edildiği bu yeni araçlar BM raporlarına göre ilk kez 2002 yılında Yemen’de bir El-Kaide üyesine yönelik olarak ABD tarafından kullanılmış ve başarılı sonuç alınmıştır.
Bu teknolojinin geliştirilmesinde İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünyanın çok yönlü bir değişim içerisine girmesi en önemli etkendir. Küreselleşmeyle oluşan ulus ötesi bağlantılar, iletişim ve bilgi ağları, teknolojinin değerli buluşu yapay zekâ gibi olgular toplumsal ve ideolojik dönüşümlerin yaşanmasını hızlandırmıştır. Böylece olgulardaki dönüşümle teknolojik dönüşümler birbirilerinin tetikleyicisi haline gelmiştir. Dönüşen olgulardan birisi olan çatışmalar Lind’in kavramsallaştırmasıyla dördüncü nesil savaşlar olarak adlandırılmaktadır. Savaş ve barış süreçleri ayrımı bulanıklaşmış mücadeleler savaş sahalarından taşarak nüfus merkezlerine yönelmiş masum-düşman ya da sivil-asker ayrımının yapılması güçleşmiş, savaşanların asker, yarı asker ya da sivil destekli olduğu asimetrik ve oldukça karmaşık bir döneme girilmiştir. Mary Kaldor’un ise ‘yeni savaşlar’ şeklinde ifade ettiği günümüz çatışmaları teknolojiden ziyade toplumsal ilişkilerin bir devrimidir. 1980’lerde başlayan bu devrim; savaş örgütlü suçlar ve insan hakları ihlallerinin geleneksel niteliklerinden çıkararak ayrımlarını bulanıklaştırmıştır.
[irp posts=”23485″ name=”İlk Uçuşunu Gerçekleştiren Akıncı T-İHA’nın Özellikleri”]
Devletlerin elinde bulunan meşru şiddet tekeline ise en büyük darbe başta terörist gruplar olmak üzere devlet dışı silahlı örgütlerden gelmeye başlamış ve devletlerle çatışmalarda asimetrik bir duruma sebep olmuşlardır. Şiddet kullanan aktörlerin çeşitlenmesi devletleri literatürde hibrit savaş şeklinde adlandırılan karmaşık ve çok aktörlü çatışmalara sürüklemiştir. Basit anlamıyla hibrit savaş, savaşın araçlarının ve taktiklerinin değişmesini ifade etmektedir. Yeni bir taktik olarak hibrit savaşlarda devletler, asimetrik olarak çatışma halinde olduğu grupları mutlak zaferle alt etmekten ziyade ekonomik, siyasi, teknolojik, bilişimsel ve insani tedbirlerle kontrol altına almayı hedeflemektedir.

Günümüzde Silahlı İnsansız Hava Araçlarının Stratejik Önemi:

Günümüz çatışmalarının karmaşık yapısında SİHA’lar hem ekonomik hem de şeffaflık konularında devletlere büyük avantaj sağlamıştır. Bu araçlar uzaktan komuta edilebilir özellikleriyle savaşı zaman ve mekândan koparabilme özelliğine sahiptir ki bu özellikle terör gruplarına karşı askeri personellerin korunabilmesi için oldukça mühim bir detaydır. Zaman ve mekânsal üstünlükler elde edebilen devletler böylece insan ve araç kaybını en aza indirebilmektedir. Ayrıca düşmanın savaş düzeni alıp saldırmasına imkân vermeden imha edebilme özelliğiyle devletlerin terör gruplarına karşı uyguladığı kontrol altına alma stratejisini uygulanabilir kılmaktadır.
Görüntüleme ve fotoğraflama sistemleriyle operasyonların her anı kayıt altına alınabilir olduğu için gerek yerel gerek uluslararası kamuoyunda hesap verilebilirlik düzeyini arttırmaktadır. Bu görüntüleme sistemleri pilotları tehlike anlarında uyarabilmektedirler. İnsanlı araçlara kıyasla gece ve gündüz görüşte avantaj da sağlamaktadır. 48 saate kadar havada kalabilme yeteneğine sahip bu araçlar insansız olduğu için ara vermeden keşif bölgelerinin üzerinde kalabilmekte, bir pilot için tehlike yaratacak bölgelere girebilmekte, böylece düşman birliklerinin tespiti konusunda daha doğru kararlar verilmesine yardımcı olabilmektedir. Ayrıca insanlı araçlara kıyasla daha küçük ve sessiz yapıları keşif esnasında fark edilmemesine, böylece görevini tamamlayabilmesine yardımcı olmaktadır. Bu özelliğiyle düşman hattına fark etmeden yapılacak baskınlar devlet dışı silahlı aktörlerde psikolojik baskı yaratarak caydırıcılığa ve öncelikli amaç olan kontrol altına almaya yardımcı olmaktadır.
Uzaktan kontrol edilmesi görev esnasında can kayıplarının yaşanmasının önüne geçmektedir. Aracın kaybolması ya da imha edilmesi halinde insani ya da toplumsal bir maliyet oluşmamaktadır. Çatışma ve tehlike bölgelerinden uzakta kalan personeller stres etkenine maruz kalmadığı için daha rasyonel kararlar verebilmektedir. Bu da hem personel hem de sivil kayıplarının önüne geçilmesine olanak sağlamaktadır. Böylece yapılan operasyonlarda kamuoyu desteği de sağlanabilmektedir. Ayrıca daha öncesinde yaşanan personel kaçırma ya da tutuklama gibi, siyasi krizlerin de önüne geçilmekte, siyasi ve askeri rekabetin şiddetini düşürmektedir.
[irp posts=”26112″ name=”SİHA’ların Önemi ve Türk SİHA’ları”]
Devletlerin genel olarak azaltma yolunu seçtiği askeri bütçelere SİHA’lar önemli bir alternatif olmuştur. Özellikle de Pentagon’un bu maliyetleri düşürmeye yönelmesi, SİHA gelişmelerinin de üzerinde durulmasını sağlamıştır. Örneğin “F-35” üretimi 159 milyon dolar, “F-22” üretimi 377 milyon dolar maliyete sebep olurken bir SİHA olan “Predator” sadece 4,5 milyon dolara üretilebilmektedir. Böylece üretimi veya satın alınması devletlere düşük maliyet avantajı sağlamaktadır. Ayrıca pilotlu uçaklara yetiştirilen personelin eğitim masrafıyla kıyaslama yapıldığında bu araçlar için yetiştirilen personellerin yarattığı düşük maliyet oldukça avantaj sağlamaktadır. Bir kontrol operatörü, kontrol ofislerinde aynı anda birden fazla SİHA’yı kontrol edebildiği için personel sayısı maliyeti de düşmektedir. Yakıt tüketimi ve uçuş maliyetlerinin pilotlu hava araçlarına göre daha az olması yine devletlere finansal olarak avantaj sağlamaktadır. Hızlı bir şekilde geliştirilen SİHA’ların uçuş süreleri 2002-2016 yılları arasında dokuz kat uzatılmıştır. Oysa insanlı hava araçlarının havada kalış süresi bu zaman zarfında hemen hemen aynı kalmıştır.
(ABD üretimi insansız hava aracı “Predator”)
Eski Amerikan Dış İşleri Bakanlığı Hukuk Danışmanı olan Harold Koh 2010 yılındaki Amerika Uluslararası Hukuk Derneği Yıllık Toplantısı’nın açılış konuşmasında kendisinin SİHA’ları desteklediğini ifade etmiş, bu ‘akıllı bombalar’ sayesinde ileri teknolojiden faydalanıp askeri hedeflerin daha hassas kararlar alınarak belirlenmesine imkân bulunduğunu ifade etmiştir. Nitekim dördüncü nesil savaşlardaki en önemli nitelik çatışma alanlarının nüfus bölgelerine kayarak sivil can ve mal kayıplarına sebep olmasıdır. Ayrıca yapılan operasyonlarda savaşanlarla sivillerin ayrımını yapabilmek hem etik hem de hukuki bağlamda kritik kararlardır. Araçların sağladığı teknik özellikler bu ayrımın hassas bir şekilde yapılabilmesine imkân tanımaktadır.
(Türkiye Cumhuriyeti üretimi “ANKA” insansız hava aracı.)

SONUÇ

Günümüzde İsrail, ABD, Çin, Almanya, Fransa, İran, Rusya, ABD ve Türkiye gibi 27 ülke söz konusu teknolojiye sahiptir ve kendi üretimini gerçekleştirmeye odaklanmıştır. Bu ülkeler aynı zamanda ihracatçı ülke konumundadır. Son yirmi yılda yaşanan bu artışın terör faktörüyle önemli bir bağlantısı vardır. SİHA’lar özellikle terör faaliyetlerini kontrol altına amacıyla kullanılmak üzere yeni bir araç olarak askeriyeye entegre edilmiştir. Son dönemde ihracat ve ithalat alanında da önemli bir tutmaya başlayan SİHA’lar ülkelere sağladığı siyasi ve askeri avantajların yanı sıra ekonomik alanda da katkı sağlamakta ve gelir kaynağı olabilmektedir.
Merve ZORLU
 
Stratejik Ortak Misafir Yazar

KAYNAK

BERGEN, P. Salyk-Virk, M. ve Sterman, D. (2019) World of Drones, https://www.newamerica.org/international-security/reports/world-drones/.

HOBBS, Alan, ve Lyall, B. (2016) “Human Factors Guidelines for Unmanned Aircraft Systems”, Ergonomics in Design: 23-28.

KALDOR, M. (2012) New and Old Wars. Third Edition, Cambridge: Polity.

KOH, H. H. (2010) “The Obama Administration and International Law”, https://2009- 2017.state.gov/s/l/releases/remarks/139119.htm.

KORHONEN, O. (2015) “Deconstructing the Conflict in Ukraine: The Relevance of International Law to Hybrid States and Wars”, German Law Journal: 452-478.

KORKMAZ, Y., İyibilgin, O. Ve Fındık, F. (2016) “Geçmişten Günümüze İnsansız Hava Araçlarının Gelişimi”, SAÜ Fen Bilimleri Dergisi: 103-109.

LIND, W. S., Schmitt, J.F., Nigtengale, K., Suntton, J. W., ve Wilson, G. I. (1989) “The Changing Face of War: Into the Fourth Generation”, Marine Corps Gazette: 22-26.

PEJIC, J. (2015) “Extraterritorial Targeting by Means of Armed Drones: Legal Implications” International Review of the Red Cross: 1-40.

SCHAUS, J. ve Johnson, K. (2018) “Unmanned Aerial Systems Influences on Conflict Escalation Dynamics”, Center for Strategic & International Studies. https://csisprod.s3.amazonaws.com/s3fspublic/publication/180808_SchausJohnson_UnmannedAerialSystems_UPDATE_0.pdf?ANfx9oj8wvgykmZ8Qz1fJvgAfhGvtC1I.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz