Birinci Dünya Savaşı Öncesi Avrupa’da Bloklaşma Süreci

9740

1815 yılında Napolyon’un sürgüne gönderilmesinden sonra, Avrupa’da milliyetçilik ve liberal görüş güç kazanmıştı. Milliyetçilikle ve liberal görüş ile mücadele Avrupa uyumu sınırlarında gerçekleşiyor, hep beraber bu fikirlerin getirdiği isyanlarla el birliği ile karşı çıkılmaya çalışılıyordu. 1871’de Alman Birliği kurulmasıyla Avrupa içindeki uyum sona ermiş ve Bloklaşma Süreci başlamış oldu.

1865-1871

Almanya’nın Demir Şansölyesi Bismarck, birliği sağlar sağlamaz kıtadaki en yakın rakibi olan Fransa’yı yalnızlaştırma politikasına girişti. Öncesinde Üçlü İttifak’ın ilk basamağını oluşturan Avusturya ile anlaşma yapıldı. Sonrasında Fransa’nın o dönemki dostu Rusya ile, Avusturya İmparatorluğu’nu içerisine alacak şekilde “I. Üç İmparator Ligi”ni kurdu. O dönemin militarist Almanyası için dahi Rus-Fransız ittifakı kesinlikle bir kabus olurdu çünkü her iki cephede savaşmak birliğin tekrar dağılmasına sebebiyet verebilirdi.

1875’te Avusturya, Osmanlı’nın bir vilayeti olan Hersek’te halkı kışkırtıcı hamlelerde bulundu. Osmanlı, kışkırtma sonucu isyan çıkan bölgeye askerlerini gönderip isyanı bastırdı. Avrupalı devletler Osmanlı’nın isyanı bastırırken çok sert müdahalede bulunduğunu ve katliam yaptığı iddiasını ortaya attı. Bu iddialar sonucu Berlin Konferansı toplandı ve Osmanlı’nın katliam yaptığını destekleyen bir delil bulunamadı ancak Osmanlı’ya azınlıklar hususunda tavizler verdirildi. Bu olay sonucunda Slav milliyetçiliğini yürüten Rusya ile Avusturya arasında çıkar çatışmaları ortaya çıktı ve “I. Üç İmparator Ligi” dağıldı.

Balkan sorununu çözmek için kollarını sıvayan Bismarck, belli bir mesafe katettikten sonra Avusturya ve Rusya’yı bir araya getirdi ve “II. Üç İmparator Ligi”ni kurdu. Daha öncesinde Üçlü İttifak’ın ilk adımını atarak yanına Avusturya İmparatorluğu’nu alan Almanya, bu sefer de ittifaka 1882’de İtalya’yı kazandırdı. Diplomaside bir çağ açan Almanya, yine Hersek kayasına tosladı ve Avusturya-Rus ilişkileri bir daha düzelmeyecek şekilde bozuldu, “II. Üç İmparator Ligi” dağıldı.

Almanya’nın resmen Avrupa’daki teminatı olan “II. Üç İmparator Ligi” elinden kayıp gitmişti ancak Bismarck’ın Rusya’yı Fransa’ya kaptırmaya hiç niyeti yoktu. Bu dönemden sonra Üçlü İttifakı rahatsız etmeden, diğer devletlerle birebir diplomatik münasebetlerde bulunacaktı. Bu tekniğin meyvesini 1887 yılında Rusya ile yaptığı “Güvence Antlaşması” ile aldı.

1887 yılının sonuna kadar Rusya, Fransa ve İngiltere, güçlü Almanya’nın karşısında bir birlik kuramıyordu. Birliğin kurulamamasının sebebine indiğimizde ise bu üç devletin sömürge topraklarında büyük bir çıkar çatışması içerisinde olmasıydı. Bismarck’ta tam olarak bunu istiyor, her daim aralarındaki sürtüşmeyi harmanlıyordu. Ancak o süreçte Almanya’nın başına gelebilecek en kötü şey başına geldi; tüm yetkileri Şansölye Bismarck’a bırakan İmparator Wilhelm 1888’de öldü ve yerine II. Wilhelm tahta geçti.

II. Wilhelm iç ve dış siyasette daha aktif olmak istiyordu ve diplomasideki tezleri, Bismarck’ın yürüttüğü politikanın tam tersiydi. Bismarck’ın aksine statükocu görüşü reddediyor, diğer Avrupa ülkeleriyle sömürge yarışına katılmasını istiyordu. Bir süre daha Bismarck ve II. Wilhelm beraber çalıştıktan sonra 1890 yılında Bismarck Şansölyelikten istifa etti.

Bismarck ve II. Wilhelm

1890 yılından itibaren Almanya tamamen II. Wilhelm’in politikalarıyla yönetilmeye başladı, sömürge yarışına tüm gücüyle katıldı. Çok sürmeden Fransa, Britanya ve Rusya ile çıkar çatışmasına girdi ve Almanya’nın rakiplerini birbirlerine yaklaştırdı.

II. Wilhelm’in kendi politikalarında ısrarı sonucu 1894’te Fransa ile Rusya arasında, 1904 yılında Fransa ile İngiltere arasında ve son olarak 1907 yılında İngiltere ile Rusya arasında anlaşmalar imzalandı. Bu üç anlaşmanın sonucunda “Üçlü İtilaf” kurulmuş oldu. Rusya bu ittifakın sonucunda Balkanlarda Avusturya’ya karşı daha baskın hareket etmeye, Fransa ise Almanya ile 1870 yılından kalma hesabını kapatmak için sert politikalar izlemeye başladı. Almanya bu baskılara daha fazla dayanamayarak biraz daha kendi sınırları içerisine çekilerek silahlanma yarışında hızlanmaya karar verdi. 1907-1908 yılında başlanan silahlanma yarışı, kaçınılmaz son olan I. Dünya Savaşı’nı daha da yakın zamana çekti.

I. Dünya Savaşı’na kadarki geçen süreçte, genel olarak taraflar bu şekilde bloklandı. Savaş öncesi İtalya Üçlü İttifak içerisinde olsa dahi çıkarları gereği Üçlü İtilafta yerini aldı. Osmanlı ve Bulgaristan ise Üçlü İttifaktan arta kalan Avusturya ve Almanya’nın yanında savaşa katıldı.

KAYNAK

Oral Sander, Siyasi Tarih: İlkçağlardan 1918’e, İmge Kitabevi, 13. Baskı

Mehmet Gönlübol, Uluslararası Politika- İlkeler, Kavramlar, Kurumlar, Ankara: Siyasal Kitapevi, 2014.

Norman Stone, Birinci Dünya Savaşı, Doğan Kitabevi, 2007.

Andrew Heywood, Küresel Siyaset, B101 Kitabevi, 2018.

Mıchael Howard, Yüzüncü Yıldönümünde Birinci Dünya Savaşı, Dost Yayınevi, 2014.

Basıl Lıddell Hart, Birinci Dünya Savaşı Tarihi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2016.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz