İran İslam Cumhuriyeti’nde Azınlık Hakları

1631

1979 yılında gerçekleşen İslam Devrimi’nin ardından hazırlanan İran İslam Cumhuriyeti Anayasası’nın 1.bölümünün 13.maddesinde; Zerdüştler, Museviler ve Hristiyanlar (Asuriler, Keldaniler ve Ermeniler)[1] resmen tanınmış tek dinsel azınlık grupları olarak kabul edilmişlerdir.[2] Ancak resmen tanınan azınlıkların dışında azınlık kavramının sosyolojik tanımı[3] adı altında değerlendirilebilecek azınlık gruplarda bulunmaktadır.[4]

İran, azınlık haklarını uluslararası alanda korumak amacıyla 1966 tarihli Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’ni 1975 yılında onaylamıştır.[5] İran bu sözleşmeyi onaylayarak MSHS’nin azınlıklarla ilgili olan 27.maddesinin[6] de yükümlülüğü altına girmiştir.

Bunun dışında İran Anayasası’nın 19.maddesinde, “Milletin bütün ferdleri hangi kavim ve kabilelerden olursa olsunlar, eşit haklardan yararlanırlar ve renk, ırk, dil ve benzeri etkenler ayrıcalık sebebi olamaz.” İbaresi yer almaktadır. Aynı şekilde Anayasa’nın 23.maddesine göre; “İnançların araştırılması yasaktır ve hiç kimse sırf bir inanca sahip olduğu için saldırı ve kınamaya hedef olamaz.” ibaresi yer almaktadır.

Tüm bunlara baktığımızda İran anayasa açısından da onayladığı uluslararası sözleşmeler açısından da gayrimüslimlere bir ayrıma gidilmeksizin pozitif ve negatif haklar tanımıştır. Ancak İran, dinsel azınlığı dışında kalan dilsel, etnik ve ulusal azınlıklara Anayasa’sında yer vermemekte ayrıca onların haklarını güvence altına almamaktadır.[7]

Yaklaşık 80 milyon nüfusa sahip İran’da 11 farklı etnik azınlık bulunmaktadır. Bunlar;

  • Farslılar %61
  • Azeriler %16
  • Kürtler %10
  • Lorlar %6
  • Beluçlar %2
  • Araplar %2
  • Türkmenler %2
  • Diğer %1( Mazenderanlı, Larlar, Lekler, Gilekler) [8] ‘dir.

Gayrimüslim Azınlıklar

İran’da bulunan dini azınlıklar her ne kadar İran anayasası tarafından güvence altına alınmış gibi gözükse de anayasada sağlanan hakları kanunlardaki bazı hükümlerden dolayı önemini yitirmektedir. Örneğin, İran Ceza Kanunu’nun 207. maddesine göre, eğer bir gayrimüslim bir Müslüman’ı öldürürse, bunu istemeden ve sadece kendini savunmak için yapmış bile olsa, “kısas” hükümlerince ölüm cezasına mahkûm edilmekte veya çok nadir olarak, ölen kişinin ailesine “kan parası” ödemekle yükümlü tutulmaktadır. Eğer bu olayın tam tersi gerçekleşmiş ve bir Müslüman bir gayrimüslimi öldürmüşse, bu durumda kısas hükümleri uygulanmamakta; suçun niteliği, failin amacı gibi hususlar göz önünde tutularak uygun bir cezanın suçluya verilmesi yine aynı Ceza Kanunu’nda öngörülmektedir.[9]

Kanun hükümleriyle ilgili yaşanan diğer bir sıkıntı da İran Ceza Kanunu’nda geçen “gayrimüslim” ile “inançsız” kavramlarının hukuksal bir tanımının yapılmamış olmasıdır. Gayrimüslim kavramının tanımı Ceza Kanunu’nda olmadığı gibi ayrıca, Anayasa da dâhil, İran’da yazılı hiçbir hukuk metninde bulunmamaktadır.[10]

İran Anayasası’na göre ülkede resmen tanınmış tek dini azınlık grubu olan gayrimüslimler içerisinde en fazla nüfusa sahip olan grup Ermenilerdir. Ermenilerin, İran’da toplam nüfusu 90,000 ile 100,000 arasında değişmektedir.[11]Ermeniler günümüzde özellikle Isfahan, Tahran ve Tebriz’de yoğunlaşmışlardır. İçki kullanmanın ve satmanın yasak olduğu İran’ın başkenti Tahran’da sadece kendilerinin girebildiği “Ararat” adlı büyük bir eğlence merkezine sahip olan Ermeniler, burada içki ve kılık kıyafet özgürlüğünden yararlanabilmektedirler. Ayrıca ülkenin bazı bölgelerinde de Ermeniler için üretim yapan, en büyüğü Urumiye’de, çeşitli içki fabrikaları bulunmaktadır. Ermenilerin İran Parlamentosunda Kuzey Ermenilerini ve Güney Ermenilerini temsil eden birer milletvekilleri bulunmaktadır. [12]

Farsça “Musevilerin Yurdu” anlamına gelen Isfahan’da yoğun olarak bulunan Museviler ayrıca Tahran, Hamedan ve Şiraz gibi İran’ın çeşitli şehirlerine yayılmışlardır. Bugünkü nüfusları 25.000-30.000 civarındadır. Bugün Parlamento’da bir milletvekilleri bulunmaktadır.[13]

CIA kaynaklarına göre İran etnik haritası (2008)

İran’daki en eski ve en küçük dinsel azınlık grubu olan Zerdüştlerin nüfusu 10.000 civarındadır. Yezd ve Isfahan kentlerinde yaşamaktadırlar. Zerdüştlerin de Parlamento’da bir milletvekilleri vardır.[14]

Diğer bir dinsel azınlık grup olan Asurîler ve Keldanilerin bugünkü toplam sayıları 16.000 ile 18.000 arasında değişmektedir. Bugün Parlamento’da bir milletvekilleri bulunmaktadır.[15]

 Anayasada Tanınmayan Etnik Azınlıklar

İran’da etnik grupları bir birinden ayıran en önemli kriter dildir. İkinci derecede din-inanç, hayat tarzı, ırksal yapı ve coğrafi bölge gelmektedir. Etnik gruplar genellikle ülkenin belirli bölgelerinde yoğunlaşmış halde yaşamaktadırlar.

İran Anayasası, etnik azınlıkların hakları konusunda sadece yüzeysel bir çerçeve çizerek, etnik hakları (dil, eğitim, kültürel haklar) hiç bir şekilde güvence altına almamaktadır.[16]

Sünni olmaları ile İran’ın Şia’lık (ve Fars kültürü) üzerine oturttuğu “İranlılık” kimliği dışında yer alan bu azınlıkların, ayrılıkçı eğilimler göstermelerinde etken olan diğer faktörler olarak şunları belirtebiliriz:

  1. Tarih boyunca sürekli olarak bağımsız bir devlet ideali çerçevesinde mücadeleler gerçekleştirmiş olmaları,
  2. Sınır ötesi güçlü bağlantılara ve ilişkilere sahip olmaları,
  3. Önemli oranda nüfusa ve geniş topraklara sahip olmaları,
  4. Farslaştırmaya yönelik İran’ın tarihsel politikasına direnmeleri ve bu direncin günümüzde de devam etmesi[17]

Bu etnik azınlıklardan ilki Türkmenlerdir. İran’ın kuzey doğusunda Gülistan kentinde, Türkmen Sahra olarak adlandırılan bölgede yaklaşık 2 milyon nüfusları vardır.[18]

Türkmenlerin yaşadıkları problemlere bakacak olursak bunlardan ilki, Türkmen köy ve şehirlerinin isimlerinin Farsça isimlerle değiştirilmesidir. İkincisi ise,  bazı Türkmen köylerinin isimlerinin İran’daki coğrafi haritalardan çıkartılması girişimleridir. Bu durumlar ülkedeki Türkmen azınlığı Fars kültürü altında asimile etmeye yönelik çalışmalardır.[19]

Türkmen Sahrası Bayrağı

İran’daki en büyük etnik azınlığı oluşturan Azeriler, 25-30 milyon arasında değişen nüfuslarıyla Farslardan sonra ülkenin en güçlü topluluğudur. İran’ın kuzeybatısında bulunan ve “Güney Azerbaycan” olarak adlandırılan bölgede yaşayan İran Azerilerinin, 1.300.000 nüfusla en fazla yoğunlaştıkları yer ise Tebriz’dir.[21]

 İran’da önemli görevlerde bulunan ve İranlılık kimliğinin oluşmasında önemli bir işlev üstlenen Azerilerin bugün için en temel sorunları, anadilde eğitim haklarının olmayışıdır. İran Anayasası’nın 15. maddesi yerel dillerin öğrenimine izin vermesine rağmen, devlet seçmeli ders olarak dahi Azerice eğitime izin vermemektedir. Bugün İran Azerileri dillerini günlük yaşamlarında kullanmak suretiyle yaşatabilmektedirler. İran Devleti’nin son 90 yıldır devam eden yerel dillere yönelik iç politikası İran Azerinin yerel dillerinde tahribata neden oluşmuştur.[22] Bu sorun dışında da ayrıca insan hakları ihlali, siyasi temsil sorunu gibi problemlerle karşı karşıya kalmaktadırlar.

İran’ın, Irak sınırına komşu bölgeleri Kürdistan, Hamedan, Kermanşah, İlam ve Lorestan bölgelerinde yaşayan Kürtlerin bugünkü sayıları yaklaşık 5 milyondur. Bu nüfusun %30’unu Şii, geri kalan %70’lik kısmını ise Sünni Kürtler oluşturmaktadır. Kendi dillerinde basın-yayın faaliyetinde bulunabilen Kürtler, 1996 yılından itibaren bulundukları bölgelerdeki üniversitelerde Kürtçe eğitim yapabilme hakkına sahip olmuşlardır. İran Kürtlerinin anadilde eğitim ve basın-yayın hakkı bakımından bugünkü durumları, İran Azerileriden bile daha ileridir.[23]

İran Arapları çoğunlukta Huzistan eyaletinde yaşamaktadır. Nüfusları yaklaşık 2 milyon civarındadır. İran’ın millî güvenliği ve sınır bölgelerinin istikrarını tehdit eden önemli faktörlerden biri, ülke genelinde yükselmekte olan etno-milliyetçi duygu, hareket ve örgütlü mücadelelerdir.[24] Ayrıca İran Araplarının nüfusunun az olmasına rağmen yaşadıkları coğrafyanın stratejik öneminin bulunması İran ve diğer devletler için bu bölgeyi daha önemli hale getirmektedir.[25]

Son olarak Beluçlara baktığımızda; İran’ın güney doğusunda Sistan ve Beluçistan eyaletinde varlığını sürdüren çoğunu Sünni mezhebi ve Hint-Avrupa dil ailesine mensup aşiretler oluşturan etnik unsurdur. Nüfusları yaklaşık 2 milyondur. İran’ın fakir ve suç oranı yüksek bölgesidir. Beluçlar Pakistan-Afganistan sınırında bulunan bölgede artan milliyetçilik söylemleri ile beraber “Allah’ın Askerleri” anlamına Jundullah’ı( Cundullah) kurmuşlardır.[26]

Sonuç Yerine,

İran İslam Cumhuriyeti, 1979 İslam Devrimi’nin ardından çıkardığı anayasası ile azınlıkları dinsel olarak kabul etmiş ve anayasasında azınlıklara doğrudan ya da dolaylı olarak bazı pozitif ve negatif haklar tanımıştır. Aynı şekilde 1966 tarihli Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’ni 1975 yılında onaylayarak azınlık haklarını tanıma ve koruma yükümlülüğü altına girmiştir. Ne var ki anayasada verilen haklar kanunlarla desteklenmemiş hatta kanunlarda tam tersi bir tutum izlenmiştir.

İran’da dinsel azınlığın yanı sıra dilsel, etnik ve ulusal azınlıklarda bulunmaktadır. İran’da Araplar, Kürtler, Beluçlar, Azeriler ve Türkmenler başta olmak üzere 11 adet etnik temelli azınlık grubu bulunmaktadır. İran Şia ve Fars kültürü temelli ‘İranlılık’ politikası gütmüş ve etnik temelleri azınlıklara ayrıcalıklar tanımamıştır. Örneğin, dilsel azınlıkta olan gruba anayasada belirtmesine rağmen anadillerinde eğitim almalarına olanak sağlamamıştır.

Kısacası İran, ‘İRANLILAŞTIRMA’ politikası altında hak ihlalleri yapmaktadır. Bu durum da azınlık gruplar arasında bazılarının hak taleplerini şiddet yoluyla almaya çalışmasına yol açmaktadır.

KAYNAK

http://kitab.nur-az.com/tr/lib/view/663/1/78128/Giri%C5%9F/

Soyalp Tamçelik: İran( Değişen İç Dinamikler ve Türkiye-İran İlişkileri), Ankara-2014. Gazi Kitapevi

https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/53-73.pdf

https://www.hrw.org/reports/1997/iran/Iran-04.htm#P143_18379

https://www.hrw.org/reports/1997/iran/Iran-04.htm#P143_18379

tebaren.org/?p=356

Ermeni Araştırmaları 2. Türkiye Kongresi Bildirileri: Yıldız Deveci

https://www.timeturk.com/tr/2011/09/12/iran-yahudileri.html

Murat Saraçlı: Avrupa Birliği ve Türkiye’de Azınlıklar. Ankara-2012

Müslüman İran’da Zerdüştî Kimliğinin İnşası: Paulina NIECHCIAT

İRAN’DA ETNOPOLİTİK HAREKETLER: Gülara Yenisey

İRAN TÜRKMENLERİ: TÜRKMENSAHRA

İran Türkmenleri

İRAN’DA AZERİ TÜRKLERİ

İRAN AZERİLERİNİN ETNİK TEMELLİ GÜNCELSORUNLARININ TARİHSEL BAKIŞ AÇISI İLE İNCELENMESİ: Vedat Özkan.2013

EL-AHVAZ BÖLGESİ VE İRAN’IN ARAP ETNO-MİLLİYETÇİLİĞİ SORUNU-BABEK ŞAHİT

[1] 80 milyonluk İran nüfusunun %2’lik kısmı gayrimüslimlerden oluşmaktadır.(%98 Müslüman- %80 Şii, %18 Sünni)

[2] 3 Aralık 1979’da kabul edilen İran İslam Cumhuriyeti Anayasası madde:13, “Yalnız Zerdüşti, Musevi, Hristiyan İranlılar kanun dairesinde dini merasimlerini icrada serbest olan azın­lıklardır ve ahval-i şahsiye ile dini öğretimlerinde kendi yollarınca davranırlar.”

[3] Sosyolojik açıdan azınlık, bir toplulukta sayısal bakımdan azınlık oluşturan, başat olmayan ve çoğunluktan farklı niteliklere sahip olan gruba denir.

[4] Arap, Beluç, Türkmen, Kürt ve Azeri.

[5] Soyalp Tamçelik: İran( Değişen İç Dinamikler ve Türkiye-İran İlişkileri), Ankara-2014, s.218

[6] Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi madde:27, “ etnik, dinsel ya da dil azınlıklarının bulunduğu devletlerde, bu azınlıklara mensup olan kişiler, kendi gruplarının diğer üyeleri ile birlikte kendi kültürlerinden yararlanma, kendi dinlerine inanma ve bu dine göre ibadet etme ya da kendi dillerini kullanma hakkından yoksun bırakılmayacaklardır.”

[7] Murat Saraçlı: Avrupa Birliği ve Türkiye’de Azınlıklar. Ankara-2012, s.216

[8] Soyalp Tamçelik: İran( Değişen İç Dinamikler ve Türkiye-İran İlişkileri), Ankara-2014, s.218

[9] https://www.hrw.org/reports/1997/iran/Iran-04.htm#P143_18379 ( Erişim tarihi:26.03.2020)

[10] https://www.hrw.org/reports/1997/iran/Iran-04.htm#P143_18379 ( Erişim tarihi:26.03.2020)

[11] tebaren.org/?p=356

[12] Ermeni Araştırmaları 2. Türkiye Kongresi Bildirileri: Yıldız Deveci. S.969-970

[13] https://www.timeturk.com/tr/2011/09/12/iran-yahudileri.html

[14] Müslüman İran’da Zerdüştî Kimliğinin İnşası: Paulina NIECHCIAT. 2014, s.282

[15] Murat Saraçlı: Avrupa Birliği ve Türkiye’de Azınlıklar. Ankara-2012, s.221-222

[16]İRAN’DA ETNOPOLİTİK HAREKETLER: Gülara Yenisey.2006, s.124-127

[17] Murat Saraçlı: Avrupa Birliği ve Türkiye’de Azınlıklar. Ankara-2012, s.225-227

[18] https://www.altayli.net/iran-turkmenleri-turkmensahra.html

[19] https://bpakman.wordpress.com/turk-dunyasi/gunumuz-turkleri-turk-devletleri/turkistan-turkleri/turkmenler-kimdir/iran-turkmenleri/

[20] Türkmen Sahrası Bayrağı

[21] https://www.altayli.net/iranda-azeri-turkleri.html

[22] İRAN AZERİLERİNİN ETNİK TEMELLİ GÜNCELSORUNLARININ TARİHSEL BAKIŞ AÇISI İLE İNCELENMESİ: Vedat Özkan.2013, s.66

[23]Murat Saraçlı: Avrupa Birliği ve Türkiye’de Azınlıklar. Ankara-2012, s.232-233

[24] http://tebaren.org/?p=2209

[25] Bölgede bulunan petrol ve doğal gaz yatakları, tatlı su kaynakları, kıyılarının özel jeopolitik konumu, ülkeye ithal edilmek için kullanılan önemli iskele ve güzergâhların bu bölgede bulunması, sanayi tarım için kullanılabilecek verimli toprak, dengeli nüfus dağılımı, Basra Körfezi’nde bulunan üç Arap ülkeye yakınlığı, Basra Körfezi kıyısında bulunan diğer bölgelere göre Tahran’a olan ulaşımının kolay olması ve millî ortalamaya göre iyi bir kara, hava ve demiryolu iletişim ağı ve boru hattı şebekesine sahip olması, bu bölgeyi İran’ın en stratejik bölgesi yapmaktadır.

[26] Cundullah, Türkçe “Allah’ın askerleri” anlamına gelen, 2003 yılında kurulmuş, İran’ın güneydoğusunda faaliyet gösteren ve İran’da yaşayan Sünni Müslümanların hakları için mücadele ettiğini bildiren bir örgüttür.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

 

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz