Koronavirüs Küreselcilerin Bir Oyunu mu?

2779

Dünyayı tehdit eden birçok şeye “komplo teorisi” deyip geçmek moda oldu diyebiliriz. Aslında insanlar, hakikatlere komplo teorisi demeyecek kadar da her şeyin farkındalar. Dünyanın gidişatı pek de iç açıcı değil. Bunu söylemeyi veya duymayı hiç istemiyor olsak da yaşanan olaylar bizi düşündürmeye başladı. Dünyada gelişen olaylara bakınca ve biraz da analizler yapınca görünen tablo şu ki; Dünya’da bölgesel olarak değil, aslında global bir savaş var. Düğmeye basıldı ve her şey hızla boyut değiştirmeye başladı diyebiliriz.

Bu değişimler neler diye sayacak olursak;

  • Öncelikli olarak değişim aile yapısı ile başlıyor. Aile yapısını bozmaya çalışıyorlar. Bireyselliğe önem veriliyor. Bu nedenle kişilerin yalnızlaştırılması ve aileden kopuk olması sağlanıyor.
  • Yeni bir insan (nötr insan yani cinsiyetsiz) tasarlıyorlar. Tasarlanan insanlar belirli bir yaşa geldiklerinde cinsiyetlerini kendileri seçebiliyorlar.
  • Eşcinsel evlilikler yasallaşıyor. Çünkü çocuğu olmasını isteyen bu çiftler gen bankalarından çocuk alabiliyor olacaklar.
  • Tek Dünya Devleti/Dünya Hükümeti
  • Tek alfabe (emoji)
  • Tek din (transhumanizm)
  • Dijital dünya
  • Dijital para
  • Yapay zekâ (Robotlar) ile değişimler sağlanmak isteniyor.

Bu değişimleri gerçekleştirmek isteyenler “Küreselciler”. Küreselcilerin amacı sınırları olmayan tek bir devlet, toplum, insan, alfabe, din ve para yaratmak. Yapay zekâ denilen robotlarla kendi kendine üretim, robot işçiler, askerler, polisler vs. yaratmak. Böylece robotlar sayesinde düşünen ve üreten insanları da bitirmeye yönelik çalışmalar yapılıyor. Bunun dışında Küreselcilerin bir diğer amacı dünyayı ele geçirip,  herkesi internet ve medya aracılığıyla tek algı ile yönetmek. Bunu da Google, Facebook, Twitter, Instagram vs. ile yapmaya çalışıyorlar.

Kendisini küreselci olarak tanımlayanlar kim diye bakacak olursak; Amerika merkez bankasının ve silikon vadisinin sahipleri yani üst akıl denilen sistem. Üst akıl mı yoksa şeytani bir akıl mı? Orası tartışılır bir durum.

Küreselcilerin asıl amacı; Dünya’da yeni bir başlangıç yapmak. İnsanların tarihiyle, diliyle, diniyle bağını kesmek ve dünyaya hakim olmak. Yukarıda bahsettiğim değişimleri de kurarak dünyayı yönetmeyi amaçlıyorlar.

Küreselcileri ve amaçlarını kısaca açıkladıktan sonra Korona virüsle olan alakalarına ve ilk Çin’de ortaya çıkışına gelelim. Küreselcilerin deney merkezi olarak “ÇİN” görülmektedir. Çin, ülke içinde kurduğu yüz tanıma destekli kamera ağı, çevrimiçi ödeme metotları, sıkı internet denetimleri ile zaten dijital dünyaya geçiş yaptığı görülmüştü. Çin’de her yerde takılı olan birçok kamerayla halkını izleyerek en son nereye gittiğini, kiminle olduğunu, ne aldığını, giydiği kıyafetleri, hislerini, suç işleme oranını vs biliyor. Bu alanlardaki kişisel verilerin toplanmasıyla bu yıl yani 2020′ de tüm ülkede hayata geçirmeyi planladığı “sosyal puanlama sistemi” ni hayata geçirecekti. Bu sistemle birlikte kişiler birbirlerine puan verebilecek ve bu puanlar karşılığında kişiler belirli hizmetleri (tatil yapma hakkı, ulaşım hakkı, kredi çekme, restoranların bir kısmını kullanabilme gibi) kullanabilecek veya kullanamayacak. Çin’in bu sisteminde insanlar için 4 kategori var. A tipi, B tipi, C tipi ve D tipi. Puan yüksek ise A tipinde yer alıyor ve gittikleri yerlerde saygı gören, Devlet nezdinde de dürüst, sözüne güvenilir, kredi verilebilir, uçağa alınabilir, restoranlara girebilir vs gibi bir insan grubu. Eğer alınan puanlar çok düşükse D tipi insan kategorisinde yer alınıyor. Burada da A tipindeki hizmetlerin hepsinden mağdur kalınıyor. Peki bu kategorilerde ekonomik durum etkili olacak mı? Çin Komünist Partisi’nin yaptığı açıklamaya göre maddi durum bu kategorizasyon da etkili olmayacak diyorlar. Yani zengin olan birisi D sınıfında ya da fakir olan birisi de A sınıfında yer alabilecek. Çin bu durumların alt yapısını da 5G teknolojisi ile daha iyi şekilde yapmayı planlıyordu.

Bunlar dışında geçtiğimiz dönemlerde Dünya’da ilk kez yeni tip insanın yaratılması da (geni değiştirilmiş bir bebek), robotların üretilmesi ve kullanılması da Çin’de gerçekleşmişti. Şimdi de virüsün ilk görüldüğü yer Çin/Wuhan kenti oldu. Çin’de virüs yayıldıktan sonra Çin Merkez Bankası nakit paralarla virüsün bulaşabileceğini ve karantinaya aldıklarını söyledi. Bu durum kripto paraya geçilmesinin önünü açmanın bir yolu olarak görülmektedir. Kişiler nakit paralarıyla bir işlem yapamazlarsa kripto para ön plana çıkmış olacak. Buda korona virüsün küreselcilerin bir oyunu olarak görmemizi sağlıyor. Küreselcilerin deney merkezinin “ÇİN” olduğunu söylemiştim. Zaten küreselcilerin yeni dünya isteklerine ve Çin’de bu şekilde gelişmelerin olduğuna bakıldığında buda bir tesadüf olarak görülmemelidir.

Günümüzde doğanlar sanal dünyanın yani dijital dünyanın içine doğuyor. Stratejist ve sosyal medya uzmanı Abdullah Çiftçi’nin bu konulara yönelik birçok tezi mevcut. Bunlardan birisine değinmek gerekirse “2015 Davos toplantısında konuşulan insan nüfusunun çok fazla olması nedeniyle iklimi etkilemesi ve kontrol altına alınmak istenmesi. Dünyada iklim değişikliğinin nedeni insanlar değil teknoloji, fabrikalar ve uygulama yanlışlarıdır. Bunu insanların üzerinden konuşmalarının nedeni nüfusun azaltılması aşağıdan gelen dijital nüfusa yer açmak ve yeni bir başlangıç yapmak” diye açıklama yapmıştı. Nasıl yer açılacağı Çin’de başlayıp birçok ülkeye yayılan korona virüsü ile denenmeye başladı.

Korona virüs ile ölenlerin yaş ortalamalarına bakıldığında genellikle yaşlılar olduğu görülmektedir. Yaşlı nüfusun ortadan kalkması dijital dünyaya ayak uydurabilecek olan gençlere ve çocuklara yer açılması anlamına gelmektedir. Diğer taraftan ise insan nüfusu ne kadar azaltılırsa düzenin değişmesinin ve Yeni Dünya düzenine geçişin genç nüfusla daha kolay olacağı Küreselciler tarafından öngörülmektedir.

Küreselcilerin dünya üzerindeki bu planlarına karşılık bir uyanışın olduğunu da söylemek gerekir. Bu kişilerde “Ulusalcılar” olarak adlandırılıyor. Şuan bulunduğumuz sistemi, devleti, dinleri, her ulusun kendi vatanı olması gerektiğini savunanlar. Aralarındaki savaşı kimin kazanacağını bilemeyiz. Fakat küreselcilere karşı bir grubun olduğunu bilmek bile umutlandırıcı gibi görünüyor.

Sonuç olarak tüm bu olaylara bakıldığında Çin’in yıllardır kendi halkı üzerinde uyguladığı dijital sistemler, yeni bebek deneyleri, robotlaşma gibi birçok durum aslında bizi bekleyen çok farklı bir Dünya sistemine geçirilmek istendiğimizin ve Çin’in Dünya devletlerine karşı deney sonucu olarak gösterilecek olmasının habercisiydi. Şuan yine özellikle Çin üzerinde denenen korona virüsü ile hem Kripto para sistemine geçiş sağlanmak isteniyor hem de ileri ki bir tarihte ( belki 5-10 yıl sonra) daha farklı bir virüsün deneyi yapılıyor olabilir düşüncesindeyim.  Bu deneylerin amacı dijital dünyaya uyum sağlayanlara yer açmak, devlet yönetimlerinin sıkıntıya uğraması yani devlet idaresinden sorumlu birçok kişinin ölümüyle yönetimin durmasını ve düzenin değişiminin daha az insanla kolayca yapılmasını sağlamak.

Dünya’yı ve yapılmak istenen değişimi anlayabilmenin en iyi yolu okumaktan, araştırmaktan ve öğrenmekten geçer. Bilmediklerimizi öğrenerek, görmek ve bilmek niyeti ile..

Hatice Nur Sarıtunalı

Stratejik Ortak Misafir Yazar

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

1 Yorum Var

  1. “Koronavirüs Küreselcilerin Bir Oyunu mu?” Güzel bir yazı olmuş…Küreselcilik; çok konuşulan ama derli toplu ve ötesinden içimizdeki, yanımızdaki somut varlığı üzerinde yeterince durulmayan bir konu…İnsanlığın ve dünyanın yeni en büyük büyük tehdidi..

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz