Dünyanın Sekizinci Zengini ABD Başkan Aday Adayı: Michael Bloomberg

238

ABD’de başkanlık seçimine bir yıldan daha az bir zaman kaldı. Kasım 2020’de gerçekleşecek olan başkanlık yarışı hem cumhuriyetçiler hem de demokratlar açısından açısından büyük bir sancılı süreçten geçiyor. Başkan Trump’ı koltuğundan etmese de azil davasının gölgesinde gelişen süreç, cumhuriyetçi parti tarafından kolay çözülebilecek bir problematik gibi gözükmüyor. Demokratlar ise halihazırda Trump’ın karşısına çıkarabilecekleri güçlü bir profil bulma konusunda zorlanmışlarsa da Amerikan sosyalizminin 2016 mağlubu Vermont senatörü Bernie Sanders’tan daha prestijli bir aday bulmuş gibi gözüküyorlar.

Dünyanın sekizinci zengini ve başarılı bir politikacı olarak bilinen Michael Bloomberg, demokrat partinin 2020’de başkan adayı olmak için yola koyuldu bile. 58 milyar dolarlık serveti, sahibi olduğu medya şirketleri ve 12 yıllık New York belediye başkanlığı deneyimi ile başkan adayı bulma konusunda sıkıntı çeken demokratlar için en ideal başkan adayı olarak görülüyor.

Yahudi bir aileden gelen Boston doğumlu Bloomberg, Johns Hopkins ve Harvard’ta aldığı eğitimin ardından finans alanında çalışmalarına başladı. Bankacılık, yazılım ve medya alanında faaliyet gösteren Bloomberg Terminal olarak da bilinen dev holdingin kurucu CEO’su olarak şirketlerini halen yöneten Michael Bloomberg, özellikle son yıllarda yaptığı bağışlarla sıklıkla Amerikan kamuoyunu etkilemeyi başardı. Johns Hopkins Üniversitesi’ne yaptığı 1.8 milyar dolarlık bağış ile şu ana kadar bir yükseköğretim kurumuna yapılan en yüksek bağış rekorunu elinde bulunduran Bloomberg, çevre koruma, cinsiyet eşitsizliği ve silahlanma karşıtı onlarca vakıf ve organizasyona yaptığı yüksek bağışlar ile kendine saygın ve etkili bir destekçi kitlesi sağladı.

Michael Bloomberg gazetecilerle konuşurken.

Belediye başkanlığı döneminde küresel ısınma ve çevre kirliliğine karşı bir dizi önemli çalıştay ve etkinlik düzenledi. Bu yaklaşımı ile yeşil hareket üyelerinin sempatisini kazanan bir kaç milyarder arasına Michael Bloomberg’i de yerleştirdi. Donald Trump’ın aksine gerek göçmen sorununa gerekse de uluslararası krizlerde Amerikanın daha ılımlı ve yapıcı bir rol oynamasını savunan Michael Bloomberg, ülkenin yaşadığı problemler için daha gerçekçi çözüm yolları aramanın zamanı geldiğini belirtti.

Elinde neredeyse Birleşik Amerika’daki bütün evlere erişim sağlayabilecek bir medya ağı ve kampanyasını fazlasıyla finanse edebilecek ekonomik gücü bulunan Bloomberg, şu ana kadar demokratların sahaya sürebileceği en iyi aday olarak gözüküyor. 2020 yılı ABD için milyarderlerin seçim yarışına ev sahibi olacağı son derece öngörülebilir bir durum. Liberal çevrelerin Yahudi bir devlet başkanıyla sıkıntı yaşamayacağı aşikar, fakat muhafazakar cumhuriyetçilere kendini kabul ettiremediği takdirde Hillary Clinton’dan sonra ikinci bir mağlubiyetin sorumluluğu ve yüklü bir kampanya faturası da Michael Bloomberg’in omuzlarına yıkılabilir.

Emre Topçu

Stratejik Ortak Misafir Yazar

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

1 Yorum Var

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz