Tarih Denkleminde Yeni Dengeler

238

Geçmiş tarihi tecrübemizle, İslami ve insani bakış açımızla, zamanımızın akıntısını doğru yorumlayabiliyor muyuz acaba? Bugün zihni trafiğimizi bu alana yönlendirmeliyiz.  Tarihi denklem aslında karmaşık  bir görüntü arz etmesine rağmen aslıyla kolay. Yeter ki analiz ve yorum kabiliyeti kuvvetli yiğitler kendilerini insanlığın kurtuluşuna adasınlar. Görürsünüz ki; karanlık görünen ufuk, umutlu yarınlarıyla çok yakın.

21. yy satranç oyunu hamlelerinin hızlandığı yüzyıl. Hele de zamanımız.

Her ne sebeple olursa olsun kazanmamız hem şart, hem de mutlak. Niye mutlak diyorum? İnsanlık tarihi dünya denkleminin en zelil dönemini yaşıyor. Kan ve göz yaşı almış başını gidiyor. Kazanan ve kaybedenler hep aynı siperler. Kapitalist sistem başı çekerken, temelinde maddi güç ve sömürü varken, mazlum ve mağdur İslam coğrafyası ülkeler hep kaybeden tarafta başı çekiyor.

Bu gerçeği iyi ya da kötü bir çok devlet itiraf eder. Acı tarafı, söylemden ileri gitmeyen, dilden yeteri miktarca da dökülmeyen duygu ve düşünceler. Değişmeyen tek şey zulüm düzeninin devamı.

Nasıl olacak ki bu denklem değişecek ve adil bir sistem dünyaya hükmedecek? Ne olacak ki devlet yönetimleri adı altında insanlığın yüz yıllardır baş belası milletler duracak? Kan ve gözyaşını tek besin kaynakları bilen vampirler yok olup gidecek?

Tarih denkleminde yeni dengelerle karşı karşıyayız. Öyle umut ediyorum ki önümüz deki 5-10 yıl dünyanın gidişatının önemli merkez tarihlerinden birisi olacak. Ortadoğu insanlığın merkezidir. Tarihlerin kayıt merkezidir. İnsanlık aleminin özetidir. 5-10 yıllık süreçte yeni virajlardan bir tanesidir.

Arap baharı her kitlenin kendi umudu minvalinde sonuçlar doğurmadı aslında. Süreç hızlı, olaylar zamanın şartlarına göre farklılık arz ediyordu. Etki ve tepkiyi hesaplayanlar bazı bölgelerde denklemi çözemediler. Suların durulduğunu düşünenler büyük bir yanılgı içindeler. Tunus’la başlayan süreç Türkiye’de sonuçlandırılacaktı ama olmadı. İki ülke arasında kalan bazı ülkeler İslam aleminin geleceği noktasında karamsarlık yaratsa da başında Tunus sonunda Türkiye beklentinin dışında reaksiyon gösterdi.

İmdi Suriye tüm bu sancılı dönemlerin kutlu muharebe alanı. Pazarlık ve hesaplar derin . Emin olun ki kazanan Ortadoğu’nun gerçek sahipleri olacak.

Batı merkezli herkes güçlerinin kırıldığının farkındalar. Farklı örgütleri kurup ve finanse ederek farklı bir algı oluşturma derdindeler ama bu sefer tutmadı. Bu yorumumun tersi olsaydı bundan bir kaç yıl önce Suriye konusu kapanmış, komünist bir Kürt devleti kurulmuş; İran, Irak ve Suriye iyice güçlenmiş, tek derdi ekonomik kaynak olanların, Akdeniz açıklarında bekleyen irili ufaklı devletler üzerindeki mal paylaşımı şimdiye kadar bitmiş olacaktı.

Evet bu sefer dersimize iyi çalıştık. Öne sunulan tüm gerekçelerin karşı görüşlerini duydular. Masada olması gerekenleri söyledik, işlerine gelmedi. Kırmızı çizgilerden dem vurduk, korkudan beklemede kaldılar.

Bakınız bu düellonun asıl tarafları ve taşeronları gerçekten şuanda ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bilseler noktayı koyacaklar ama olmuyor. Kendi sınırları dışına çıkmasına yıllardır müsaade edilmeyen MİT bölgede güzel şeyler yapıyorsa bu tabi ki  basite alınacak bir durum değildir.

Birkaç Müslüman ülkenin dışında orada akan kan ve gözyaşı kimsenin umurunda değil.  AB yırtınmaya devam etsin ancak mültecilerden kurtulamayacak. Sıkıntılar peşlerini bırakmayacak. Türkiye için kardeşim olarak vasıflandırılan mülteci kavramı, Avrupa için yük ve bela kavramlarıyla ifade edilmeye de devam edecek.

Konumun başlığında belirttiğim gibi tarih denkleminde yeni dengeler para merkezci sülaleleri  telaşlandırdı. Devletlerin yıkılışı ekonomik güçleriyle orantılıdır. Son 10 yılın ekonomik buhran yaşayan ülkelerine bakın, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Özüne inmek istiyorsanız, dünya para baronlarının söylem ve eylemleri sizi en doğru analize ulaştıracaktır.

Bence yeni bir dünyanın gazete manşetlerini süslemesi uzak değil. Yeter ki bu inanca sahip devlet adamları ve milletler olsun.

Sur da bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes…

Mücahid Şahin Uludağ

StratejikOrtak.com Yazarı

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

1 Yorum Var

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz